Yasal sürelerde dava açma hakları, hukuki işlemlerde belirli bir süre içerisinde dava açma veya itiraz etme haklarını ifade eder. Bu süreler, dava açma hakkının zaman aşımına uğramasını engellemek için belirlenir. İşte bazı örnekler:
1. Tüketici Hukuku: Tüketici hakem heyetlerine başvurma süresi satış tarihinden itibaren 2 yıl içerisindedir. Ayıplı mal durumunda bu hak kullanılabilir.
2. İş Hukuku: İşten çıkarılma durumunda işe iade davası açma hakları, işten çıkarıldığı tarihten itibaren 1 ay içinde iş mahkemesinde dava açılmasını gerektirir. Ücret alacakları için ise genellikle 5 yıllık bir zaman aşımı süresi vardır.
3. Borçlar Hukuku: Alacak davalarında genel zaman aşımı süresi 10 yıldır, ancak özel kanunlarda farklı süreler belirlenebilir. Örneğin, kira alacakları için zaman aşımı süresi 5 yıldır.
4. Aile Hukuku: Nafaka davaları, nafaka hakkının doğduğu tarihten itibaren her bir nafaka dönemi için genellikle 1 yıl içinde açılabilir. Boşanma davalarında ise zaman sınırlaması yoktur; ancak boşanmaya sebep olan olayların üzerinden çok uzun zaman geçmesi durumunda davanın reddedilebileceği durumlar olabilir.
5. Ceza Hukuku: Suç tarihinden itibaren belirli bir süre içerisinde dava açılması gerekiyor. Örneğin, basit bir hırsızlık suçu için 8 yıllık zaman aşımı süresi bulunur. Ancak, suçun niteliğine göre bu süreler değişebilir.
6. Miraz Hakları: Mirasın açılmasından itibaren mirasçıların miras paylaşımı için dava açma süresi bellidir. Türkiye’de bu süre genellikle yasal mirasçılar için herhangi bir sınırlama olmaksızın açık bırakılmıştır, fakat bazı durumlar için kanuni süreler olabilir.
Bu süreler hukuk alanına ve konuya göre değişkenlik gösterebilir ve bu sürelerin geçirilmesi halinde haklar zaman aşımına uğrayarak kullanılamaz hale gelebilir. Yani, belirlenen sürelerde hakların kullanılmaması, bu hakların ileride talep edilemeyeceği anlamına gelir. Bu yüzden, hukuksal bir sorunla karşılaşıldığında bir avukatla danışmanlık yaparak specific sürelere uyulup uyulmadığını kontrol etmek önemlidir.