Velayet davalarında çocukların görüşünün dikkate alınması, hem çocuğun yararının korunması hem de adaletin sağlanması açısından önemli bir husustur. Çocukların görüşlerinin alınmasında esas amaç, çocukların en iyi şekilde korunması ve onların refahının sağlanmasıdır. Bu süreçte çeşitli faktörler göz önünde bulundurulur:
1. Çocuğun Yaşı ve Olgunluğu: Çocuğun yaşının ve olgunluğunun davaya etkisi büyüktür. Genellikle mahkemeler, belirli bir yaşın üzerindeki çocukların (örnek olarak 12 veya 14 yaş üstü) görüşlerine daha fazla ağırlık verirler. Ancak bu, çocuğun fiziksel yaşından ziyade, onların durumu anlama ve ifade etme kapasitesine bağlıdır.
2. Çocuğun İfade Vermesi: Çocukların ifadeleri genellikle mahkemede doğrudan alınmaz. Bunun yerine, adli görüşmeler sırasında çocuk psikologları veya sosyal çalışmacılar aracılığıyla ifadeleri kaydedilir ve mahkemeye sunulur. Bu süreç, çocuğun davaya taraf olan ebeveynlerden etkilenmeden kendi gerçek duygu ve düşüncelerini ifade etmesini sağlamak için önemlidir.
3. Çocuğun İstek ve Tercihleri: Velayet davalarında çocukların tercihleri önemli bir rol oynar. Çocuklar genellikle kimi zamanlar anne veya baba ile yaşamayı tercih ettiklerini belirtebilir, bu tercihler çeşitli sebeplere dayanabilir (örneğin, bir ebeveynle daha güçlü duygusal bağlar veya daha iyi eğitim imkanları).
4. Mahkeme Kararı: Mahkeme, çocuğun menfaatlerini gözeterek son kararı verir. Çocukların görüşleri mahkemenin kararını şekillendiren birçok faktörden sadece bir tanesidir. Mahkeme, çocuğun fiziksel, duygusal ve eğitim ihtiyaçlarını, her iki ebeveynin çocuğu yetiştirme kapasitesini ve ebeveynlerin çocukla olan ilişkisini de değerlendirir.
Örnek Durum:
Bir velayet davasında, 14 yaşındaki Elif’in annesi ve babası boşanmaktadır. Elif, mahkeme süreci sırasında bir çocuk psikoloğuyla görüşmüştür. Psikoloğun raporu, Elif’in annesiyle kalmak istediğini, çünkü annesinin daha esnek çalışma saatlerine sahip olduğunu ve okul sonrası aktivitelerine katılmasına daha çok imkan tanıdığını belirtir. Bu bilgiler, mahkeme tarafından Elif’in yararına olan bir karar verilmesi sürecinde dikkate alınır.
Son olarak, çocukların görüşlerinin dikkate alınması, her çocuğun benzersiz durumuna ve ihtiyaçlarına özgü dikkatli bir değerlendirme gerektirir. Bu süreç, hem çocukların hem de ebeveynlerin haklarının korunmasını amaçlar.